Mevsim geçişleri, doğada meydana gelen değişimlerin yanı sıra bireylerde de hem fizyolojik hem de psikolojik değişimlere sebep olmaktadır.
Yaz mevsimine geçişle beraber uzamaya başlayan günler, havaların ısınması, dışarıda geçirilen vakitlerin artması, doğanın uyanmaya başlaması bireylerin üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır. Artan fiziksel aktiviteler ve güneş ışığına daha çok maruz kalmak vücutta serotonin, endorfin gibi hormonların daha çok salgılanmasını ve iyi oluş haline katkı sağlar.
Yaz mevsiminin sonlanması ve mevsim geçişleri ile birlikte günler kısalmaya, doğa canlılığını yitirmeye, hava ısısında düşüşler yaşanmaya başlar. Bu değişimlerin yanı sıra mevsim geçişleri, bireylerin edindiği alışkanlıklar, günlük rutinleri üzerinde de etkili olmaktadır. Yaz döneminde okulların kapanması, tatillerin başlaması gibi etkenlerin vermiş olduğu esneklik de mevsim geçişleri ile birlikte gitgide azalıyor.
Mevsim geçişleri sebebiyle mutsuzluk, halsizlik, isteksizlik, karamsarlık gibi olumsuz duygulanımlar ortaya çıkabilir. Uyku düzeni ve iştahta artış ya da azalma, bir şeylere odaklanmakta güçlük çekme, yorgun hissetme gibi fizyolojik ve psikolojik değişiklikler yaşanabilir.
Mevsim Geçişlerinden Neden Etkileniriz?
Mevsim geçişleri ve psikoloji üzerindeki etkisine yönelik konuşulduğunda genellikle sonbahar ve kış mevsimleri üzerinde durulur. Yaz aylarında da iyi oluşu olumsuz etkilenen kişiler bulunsa da diğer mevsimlere göre yaz ve ilkbahar mevsimlerinde bu durum daha nadir olarak görülür.
- Günlerin kısalması ve hava koşullarının kötüleşmeye başlaması güneş ışığına daha az maruz kalmaya sebep olur. Bu da vücutta serotonin denen mutluluk hormonunun azalmasına yol açar.
- Güneş ışığının azalması ile beraber daha az ışığın olduğu ortamlarda üretilen melatonin hormonu artış göstererek bireyin daha halsiz, uykulu olmasına yol açar ve duygudurumu üzerinde etkili olur.
- Mevsim geçişleri günlük aktiviteler üzerinde de etkili olduğu için rutinlerin değişmesi fizyolojik ve ruhsal açıdan bireyi etkileyebilir.
- Havaların soğuması ile beraber dışarıda yapılacak etkinliklerin kısıtlanması sosyal etkileşimi azaltabilir. Sosyal etkileşimlerin azalması iyi oluş durumunu olumsuz etkileyebilir.
- Hava ısısında meydana gelen değişimler, d vitamini alımının azalması gibi etkenler ile beraber vücutta değişmeye başlayan hormonlar uyku düzeni, iştah, bağışıklık sistemini etkileyebilir.
- Mevsim geçişleri kimi kişiler için yeni başlangıçları simgelerken bazı kişiler için de sonlanmalar, bitişler olarak yansıyabilir.
Mevsim Geçişlerinde İyi Oluşumuzu Desteklemek:
- Spor yapmak, hareket etmek serotonin ve endorfin salınımını destekler.
- Uyku düzenine dikkat etmek, düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermek olumlu katkı sağlar.
- Sosyal etkileşimlerden destek almak, aktivitelere katılım sağlamak duygusal açıdan destek sağlar.
- Değişen hava koşullarına göre rutinleri düzenlemek, yeni rutinler oluşturmak, hobiler edinmek iyi oluşa etki eder.
- Nefes egzersizleri, meditasyon gibi pratikler günlük yaşama dahil edilebilir.
Uzman Desteği Almak:
Burada bireyin mevsim geçişlerinde değişen ruh haline hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan iyi gelebilecek bazı seçenekler bulunuyor. Ancak, bu olumsuz duygulanım ya da belirtilerin süresi, sıklığı, gündelik yaşamı ne kadar etkilediği gibi etkenlere bağlı olarak yaklaşılması önemlidir.
Mevsim geçişlerinde ruh halimizde yaşanan bu değişimlerin geçici olması beklenmektedir. Uzun süren, işlevselliği etkileyen noktalarda bir uzmana başvurarak süreci uzman ile yürütmek en doğru yaklaşım olacaktır. Her bireyin durumlara verdiği tepkiler ve ona yarattığı etkiler birbirinden farklı olmaktadır. Bu sebeple bireyin ihtiyaçlarını anlayarak gözetebilmek adına yukarıda bahsedilen iyi oluşu destekleyecek önerilerin yanı sıra profesyonel destek almak önemli olacaktır.
Kendinizi daha yakından tanıyabilmek ve anlayabilmek adına içsel yolculuğunuzu başlatmak için iletişime geçebilirsiniz.
